Ufuk Tarhan: Yeniçağ KOBI’ler için tam bir fırsat çağı! Tabii bunu doğru değerlendirebilenler için… -2

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook
Ufuk Tarhan: Yeniçağ KOBI’ler için tam bir fırsat çağı! Tabii bunu doğru değerlendirebilenler için… -2

Fütüristler Derneği Başkanı, tablet seminerlerin mucidi, yazar, dijital pazarlama ajansı ortağı Ufuk Tarhan ile geleceği, bugünden yapılması gerekenleri KOBI özelinde konuştuk. Her satırını büyük bir ilgi ile okuyacağınız bu röportaj pek çok şeyi yeniden düşünmenizi sağlayacak

Çalışmalarınızda gençler doğrudan ve en büyük hedef konumunda. Ancak, gençlere ilk öğretilen şey “Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok” kalıbı. Yaratıcı çalışma, Ar-Ge ya da inovasyon Türkiye'de pek de değer bulan alanlar değil. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Neler yapılmalı?

Ufuk Tarhan: Her zaman söylediğim gibi, özellikle akıllı ve iyi olduğunu iddia eden insanlar bu tür ezber ve şablon söylemleri, yaklaşımları acilen terk etmeli. Bu ilaçların, gıda maddelerinin çoktan miatları doldu.

“Şu anda bu böyle değil ama….” türünde zararlı ya da yararsız düşünceler, kullanılmaya devam edilmesi halinde zehirler ve öldürür. Bu çağa verilen isimlerden ikisi; “buluş ve anlam”. Neden acaba? Tekrar tekrar düşünülmeli, iyice anlaşılmalıdır…

Bu çağ öyle bir çağ ki “her şeyi yeni baştan anlamlandırmak ve radikal buluşlar” yapmak zorundayız… Hem de yaşamın her alanında. O yüzden herhangi bir alanın şu anda pek değerli olmaması ya da tam tersine değerli olması artık bizi geleceğe taşımak için yeterli değil.

Çok kısa bir sürede, bir buluşla her şey tam tersi anlam ve değer ifade edebilir. Daha birkaç yıl önce sosyal medya doğmamıştı, 1.5 yıl önce tablet bilgisayar diye bir şeyden kimsenin haberi yoktu. Mobil ödeme diye bir yöntem oyun gibi geliyordu. Şu anda geldiğimiz noktalara bakın. Ne demek istediğim çok daha iyi anlaşılacaktır…

Asıl önemli ve hayati olan hem bireysel hem kurumsal olarak, hızlı ve derin değişiklikleri, dönüşümleri yaşayabilecek esnek düşünce ve eylem yapısına sahip olmaya çalışmak.

Ve tüm bunlar sadece gençlerin üzerine vazife değil! Yetişkinlerin de kendilerini sürekli yenilemeleri ve özellikle teknoloji, yenidünyanın isterlerini algılamak, öğrenmek için adeta yeniden okula gitmeleri gerekir. Bu arada kime genç, kime yetişkin veya yaşlı diyeceğimizin kriterleri dahi değişti.

Şu anda hayatta olan orta yaş grubu için insan ömrünün 100’ü geçeceği. Yeni doğanların da en az 125 yaşına kadar yaşayacağı gibi bir bilgiyi değerlendirmek de çok önemlidir diye paylaşıyorum… İş-Hayat planları yapılırken mutlaka dikkate alınmalı…

Bence oyalanmak yerine hemen herkes bir tablet PC edinsin, sosyal medyada çok ama çok akıllı oyuncu olmaya adansın. Dijital stratejilerini geliştirmeye acilen başlasın.

Çünkü bunlar yeni çağın temel iş araçları, yöntemleri, yetkinlikleri ve bilgileri.

Planlamanın öneminden bahsediyorsunuz. Anlattıklarınızın yanında gelecek planlaması üzerine “Düşlediğin Gelecek” adında bir de kitabınız var. Yine bir KOBI yöneticisi gözünden bakarsak, Türkiye'de zemin biraz gevşek değil mi? Bu bir dezavantaj mı? Ya da, istikrarsız, hızlı değişen ortam nedeni ile fütürizm herkesten çok bize mi lazım?

Yukarıda yeterince açıkladım sanırım. Tekrarlamayayım. Tabii ki dezavantaj. Ama gevşek zemin; herkese gevşek. Zorluk; herkese zorluk. Önemli olan bunların üstesinden gelebilme “becerisi”. “Bir şeyler düzelsin ben o zaman harekete geçerim” mi diyeceğiz? Bu olabilir mi? Onun için bu tür ve her tür “ama-fakat-lakin” temalı söylemler; kuru mazerettir, saçmalıktır.

Evet, fütürizm herkesten çok bize lazım ancak “istikrarsız, hızlı değişen ortam nedeni ile” değil. Bunlar hep olacak, her şey her zaman değişecek… İstikrar diye bir şey zaten mümkün değil, bir kete tepemizde entropi yasası var. Duramayız…

Siz M-GEN'de tablet seminerler düzenliyorsunuz. Hatta reçeteli tablet seminerleriniz var. Bu, tam da bizim KOBI yöneticilerimizin sevdiği bir tarz. Geleceğin eğitim modeli tablet seminerler mi? Hem M-GEN, hem de “tablet seminerler” hakkında bilgi verir misiniz?

Tablet Seminerler benim 3 yıl önce bulduğum, geliştirmeye başladığım, tasarladığım ve yeniçağa uygun olacağını düşündüğüm bir “öğrenme-paylaşma” platformu. Şu anda M-GEN ve Eğitişim ortaklığında gerçekleştiriyoruz. Tablet Seminerler bir öğrenme-paylaşma platformu, e-ticaret sitesi mantığında çalışıyor.

Mottosu; “sinemaya gitmek kadar kolay, hediye edecek kadar değerli”.

Standart Tabletler; kişi başı, 3 saat, 50 TL ve güncel, geleceğe dönük içerikte yapılıyor. Tablet Seminerlerde uzmanlarından (ki biz onlara da tabletter diyoruz) tablet gibi bilgi alıyor, tetikleniyor ve diğer katılımcılarla ortak akılda buluşuyorsunuz.

Tablet seminerler mybilet’ten bilet alır gibi kredi kartı ile alınabiliyor. Ya da Tema’dan fidan hediye edilir gibi hediye edilebiliyor.

Yeni şeyler öğrenmek, geliştirmek isteyen herkese açık, müthiş bir kaynak, deneyim, fikri beslenme, networking ortamı. Dijitalleşmekten korkan, yorulan insanlara birebir, yüz yüze, insan insana buluşma olanağı. Tablet Seminerler her yaş ve konumdaki katılımcılar açısından, müthiş esinlendirici, motive edici. Çok çok olumlu geri bildirimler alıyoruz.

Tablet Seminerler aynı zamanda bildiklerini, deneyimlerini aktarmak isteyen uzmanlara, bilge kişilere, hatta markalara, firmalara da yepyeni br alternatif bir iş-uğraş, pazarlama, iletişim platformu olmak özelliği taşıyor.

Öte yandan Tablet Seminerler bireyler için halen çalışıyor olsalar bile, paralel kariyer geliştirme olanağı sağlıyor. Markalar, kurumlar, firmalar için ürünlerini, hizmetlerini tanıtma fırsatı ( Reçeteli ya da Markalı Tablet Seminerler) yaratıyor.

Tablet seminerler gerektiğinde, içerik, süre vb açılarından kurumların ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırılabiliyor. Bunlara da “ Reçeteli ya da Markalı Tablet Seminerler” deniyor.

İnsan Kaynaklarının artık çoğu miadını doldurmuş kurumsal eğitimlerine müthiş esnek, ekonomik alternatif oluşturuyor.

Kurumsal İletişim bölümlerine; çok değerli ve fütürist, yepyeni bir hediye seçeneği sunuyor.

İnsan Kaynaklarına; çoğu miadını doldurmuş kurumsal eğitimler yerine çağdaş, fütürist, esnek içeriklerle dolu ve ekonomik yepyeni bir seçenek sunuyor.

Kurumsallık ölüyor mu? Bizim gözlemimiz, sanki, kooperatif disiplin içinde yüksek donanımlı bir bireyselliğin öne çıktığı yönünde. Sizin görüşünüz nedir? KOBIler kurumsallaşma hedeflerini bir kenara mı koymalı? Yoksa yeni bir kurumsal yapı tanımı mı var? Otoriter KOBI yöneticileri, otoriter düzene karşı bu gençlik ile nasıl uyumlanabilir?

Kurumsallık ölmez, o mümkün değil de model/yapı değişikliği için alarm zilleri çalıyor diyelim. Kurumsal alanlar hele bir de global ise giderek hantallaşıyor ve işlemez hale geliyor, hatta neredeyse geldi bile… Şu anda bir zamanların kurtarıcı kurumsal/global sistemleri, bürokrasileri fazla, ağır-yavaş vb diye eleştirilen kamu kurumlarından daha zor durumda. Kurumsal ortamların çoğunda, herhangi bir işi ilerletmek deveye hendek atlatmaktan zor.

Kesinlikle farklı kurumsal yapı tanım ve modellerine ihtiyaç var. Bu şekilde verimlilik, karlılık sağlamaları mümkün değil. Bu kadar çok insana, katmana gerek yok. Önümüzdeki 2-3 yıl içinde çok hızla sadeleşmeye, ileri teknoloji yapılanmasına gitmek zorundalar.

KOBI’lerin ise daha farklı esnek, becerikli, çok uzman, çok teknoloji alt yapısı kullanan ve web ekonomisinin kurallarına göre yapılandıkları, yeni modeller yaratıp, onlara geçmeleri gerekir.

Gençlikle uyumun yolu ise ister çalışan ister müşteri konumunda olsun, onlarla teknolojik seviyeyi tutturmaktan, sosyal medyada, mobil ortamlarda buluşabilmekten geçiyor. Başka yolu yok. Bunu anlamaya direnmek tamamen zaman, fırsat kaybı!

Sosyal medyayı çok önemsiyorsunuz. KOBI ve sosyal medya nasıl bir araya geliyor? KOBIler de bu trende katılmalı mı? Bir sanayi sitesinde makine parçası üreten bir KOBI, sosyal medyada neyi paylaşmalı? Sosyal medyada olmamak oyunun dışında olmak mı demek?

Evet çok çok önemsiyor, hatta olağanüstü hayati buluyorum. Sosyal Medya bir trend, bir seçenek değil, bundan sonrası için geçerli olacak dijital dünya düzeninin “olmazsa olmaz kritik gelişme alanı”. Sosyal medya dijitalleşmeye giden yolun daha sadece kapı kolu. Dijital iş ve yaşam koşullarını öğrenmenin alfabesi. Daha oyun başlamadı bile!

KOBI’lerin sosyal medyayı kullanmayı bir seçenek gibi görmeleri ve dijitalleşme stratejilerini yapmadan geçirdikleri her saniye, bir anlamda doğmamış ölü çocuklara hamile kaldıkları anları ifade ediyor…

Bir kere sanayi sitesinde, fiziksel olarak makina parçası üretenlerin çoğu yok olacak. Tıpkı geçmişte diğer zanaatların, el emeği isteyen üretim alanlarının yol olduğu gibi. Bu tür el emeğine, yarı teknolojik sanayi üretimi türündeki tüm süreçlere robotlar hakim olacak.

Kimler kurtulacak ya da yeniçağa uygun dönüşümü gerçekleştirecek? Sosyal medya denen paylaşım ortamlarından bilgilenip, esinlenen uzmanlık alanını o işin tasarımcılığına dönüştürebilen ve bunu dijital olarak yapabilenler. Yaptıklarını, fikirlerini uzmanlıklarını sosyal medya aracılığı ile dijital ortamlarda tanıtıp, gösterip, satabilenler geleceğe geçebilecek.

Örneğin bir Jant parçası imalatçısı/uzmanı kısa bir süre sonra jantı bizzat üretmek yerine elektrikle çalışan ve ağırlığı nano teknoloji sayesinde %50 hafiflemiş, lastiğinin şekli, ölçüsü değişmiş bir araca jant tasarım siparişi alacak. Daha doğrusu siparişi alması için tasarım yapabilir hale gelmesi, o tür programları, sistemleri öğrenip-kullanması gerekecek. Yatırımını, imalat tezgahı yerine 3D prototip, model basabileceği yazıcıya yapması gerekebilecek. Ve tüm bu konudaki gelişim, haberleşmesi vb dijital olarak, sosyal medya üzerinden, mobil iletişim ile gerçekleşecek.

KOBI’lerin bu yeni dünyayı anlamaya başlamaları için başta söylediğim gibi sosyal medya daha işin en ama en başlangıç noktası… Seçenek değil, mecburiyet.

Fütüristler Derneği'nin faaliyetlerine kobitek.com'da farklı alanlarda yer vereceğiz izninizle. Ancak bu noktada merak ettiğim bir konu var. Bir KOBI, Fütüristler Derneğinden ne bekleyebilir? Derneğin çalışmalarından gerçekçi bir fayda sağlamak için KOBI yöneticilerine ne önerebilirsiniz?

Teşekkürler. Bu paylaşımlar bizim için, hepimiz için çok değerli.

Sorularınızda hep “gerçekçi fayda sağlamak için” lafı tekrarlanıyor. Bu da aslında altında şu ima ve sorgulamayı taşıyor kanaatindeyim; “Yaaa bu romantik laflar, felsefe traşı iyi güzel de KOBI nasıl para kazanacak bu işlerden? Fütürizme değil, neticeye bakalım. Sonuca (para kazanmaya) etkisi ne olacak tüm bu kelamların?”

Hala yaygın bakış, algı bu olabildiği için filtresiz biçimde paylaştım, affınızı dilerim :-)

Yanıt belli; Bir KOBI Fütüristler Derneği’nden gelecek algısını ve planlarını değiştirmek için “bilgi, esinlenme, en son gelişmelerin paylaşıldığı network içinde olmak gibi tetikleyici, yararlar, etkiler, sürekli tazelenmek, daha iyisine doğru ilerlemek için dürtüklenmeyi” bekleyebilir…

Ve bunu yapabilmek için de hem maddi, hem manevi olarak; önce kendisinin katkı vermesi gerekir.

Bunun ötesi yani bu alış-veriş ve paylaşımları yarara, faydaya çevirmek ise tamamen KOBI’nin isteği, disiplini, çalışması ile sınırlıdır.

Değerli paylaşımınız, geleceğimize bugünden katkı yaptığınız ve ortaya koyduğunuz vizyon için teşekkür ediyoruz.

Ben teşekkür ederim.

Vizyonsuz Plan Olmaz, Plansız Vizyon İşe Yaramaz!

Sosyal Medyanın Akıllı Kullanımı Vezir, Yanlış Kulanımı Rezil, Hiç Kullanımı Sefil eder!

ücretsiz üye olun

39961 kere okundu

Etiketler:

M-GEN'in kurucu ortağı, fütürist, ekonomist, iş tasarımcısı ve avatarı

Ufuk Tarhan, ODTÜ Ekonomi Mezunu. 1982-2005 arasında çoğunlukla teknoloji olmak üzere çeşitli sektörlerde üst düzey yöneticilik yaptı.

2002 Yılında Dünya Gazetesi-Bilişim Sektörünün En Başarılı İş Kadını Ödülünü aldı.

2006 da M-GEN Gelecek Planlama Merkezi’ni kurup solo-girişimci (solopreneur) oldu. 

2009 Fütüristler Derneği Başkanlığına seçildi. Türkiye’nin ilk ve tek Fütürist kadın konuşmacısı olarak tanındı. 

Dünya Fütüristler Zirvesi’nde konuşma yapan ilk Türk kadınıdır.

2011’de Mobil, Dijital Pazarlama alanının tanınmış isimlerinden Zehra Öney ile ortak oldu.

Birlikte 360+media Interactive'i yı kurdular.

Tablet Seminerlerin mucididir. Sıkı bir blogger ve internet yazardır.

TUSIAD Fütürizm Düşünce Grubu Başkan Yardımcısı ve moderatörlüğü yapan, Tarhan iki de  kitap yazdı.

World Future Society,Association of Professional Fütürists Üyesi, The Futurist Türkiye Dergisinin yayıncısıdır. 

Ufuk Tarhan’ın Sosyal Medya adresleri; Blog1Blog2FacebookTwitterGoogle+FriendfeedLinkedinFoursquareYouTube

İki kere evlendi. İki genç insanın annesi. Gençlerin savunucusu. Eğitime değil, öğrenime inanıyor.

Pek çok tuhaf ama faydalı düşüncesi var. Kısacası kendisi; öğrenmeyi, insana eziyet eden her alanda,

insan yerine, insanların mutluluğu için teknoloji kullanmaya kafayı takmış, fikir üretmeyi,

buluş yapmayı hobi edinmiş, arayış içinde bir fütürist

Ufuk Tarhan’ın Sosyal Medya adresleri; 

Blog1Blog2FacebookTwitterGoogle+FriendfeedLinkedinFoursquareYouTubeGoogle+

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI

© 2001-2024

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz